-
Anlığın Yönetimi İçin Kurallar - René Descartes
1 × 51,00 TL
-
Toplam : 51,00 TL
G. W. F. Hegel
Estetiğe Giriş
Çeviren: Aziz Yardımlı
144 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Estetik Üzerine Dersler’i ölümünden sonra başlıca dinleyicilerinin bir bölümünün tuttuğu notlardan ve kendi elyazmalarından derlenmiştir. Bu notlar H. G. Hotho tarafından yayıma hazırlanarak ilk kez 1835 yılında toplu yapıtlar arasında üç cilt olarak yayımlanmış, ve bunu 1842’de yeniden gözden geçirilen bir ikinci yayım izlemiştir. Hotho’nun kullandığı gereç arasında Hegel’in 1823, 1826 ve 1828-9 dersleri için hazırladığı ama şimdi yitik olan kendi elyazmaları da bulunur.
51,00 TL 68,00 TL
Stokta yok
Stokta yok
“Bu dersler Estetiğe ayrılmıştır; konuları engin Güzellik Ülkesi, ve daha tam olarak alanları Sanat, dahası Güzel Sanattır.
“Bu konu için Estetik adı hiç kuşkusuz sözcüğün asıl anlamında bütünüyle uygun değildir, çünkü ‘Estetik’ sağın olarak duyunun, duygunun bilimini belirtir, ve bu anlamda yeni bir bilim olarak ya da daha doğrusu ilk kez felsefi bir disiplin olması gereken birşey olarak kökenini Almanya’da sanat yapıtlarının üretmeleri gereken örneğin hoşluk, hayranlık, korku, şefkat vb. duyguları gibi duygular açısından irdelendikleri bir sırada Wolff okulunda kazanmıştır. Bu adın uygunsuzluğundan ya da daha doğrusu yüzeyselliğinden ötürü başkalarını, örneğin Kallistik adını üretme girişiminde bulunulmuştur. Ama bu da kendini yetersiz olarak gösterir, çünkü amaçlanan bilim genel olarak Güzelliği değil, ama yalnızca Sanatın Güzelliğini irdeler. Bu nedenle Estetik adını olduğu gibi bırakacağız, çünkü salt bir ad olarak bizim için ilgisizdir ve dahası bu arada sıradan dile öylesine yaygın olarak girmiştir ki, bir ad olarak kalabilir. Gene de bilimimiz için uygun anlatım ‘Sanat Felsefesi,’ ya da daha belirli olarak, ‘Güzel Sanat Felsefesi’dir.”
— Hegel, Estetiğe Giriş’ten
Güzel Sanat Felsefesi (Estetik) Hegel’in bütün dizgesinde Din ve Felsefe ile birlikte Saltık Tin alanına aittir, ve Hak, Ahlak ve Törellik gibi sonlu Tin kategorilerini irdeleyen Nesnel Tin alanının üstünde durur. Hegel’in Güzel Sanat Felsefesine kişisel yaklaşımı gibi birşeyi doğrulamasının söz konusu olmadığını anımsarsak, bu dizgesellikten çıkan sonuçlardan biri Hegel’in sanatsal etkinliği tinsel Güzeli İdeale doğru nesnelleştirme süreci olarak, Güzelin oluş ya da beliriş süreci olarak görmek zorunda olduğudur. Ve süreç ya da gelişim açıktır ki kavramının kendisinde erekseldir. Sanat dışsal pekçok ilgisiz amaç uğuruna kullanılabilmesine, giderek kötüye bile kullanılabilmesine karşın, bu yalnızca sonluya, dışsal amaçlara hizmet etmeye indirgenmiş “sanat”tır, Güzel Sanat değil. Bu sonuncunun ereği Güzellik İdealini nesnelleştirmek, Tinin yaratmaya yetenekli olduğu sonsuz Güzel Biçime duyusal anlatım vermektir. Güzellik duyusalın sonsuzluğu, duyusal Gerçekliktir. Öte yandan, Sanatsal etkinliğin bir gelişim olması aşamalılığı imler: Estetik Duyarlık kendine bireylerde ve uluslarda gelişiminin çeşitli kültürel basamakları olarak anlatım verir, ve bu ise estetik göreliliği aklayacak türlülük değil ama bir ölçün olarak İdealin kabul edilmesi durumunda bütünüyle ve kolayca anlaşılabilir olan gelişimsel eşitsizliktir.
Güzellik Saltık Tin alanının bir momenti olmakla aynı zamanda bir Değer olma karakterini de kazanır, ve Değer kavramının kendisinin saltık olmayı imlediği düzeye dek, Değeri sonlu Tin alanının Hak, Ahlak ve Törellik kategorileri arasında aramanın anlamsızlığı açığa çıkar. Hegel’in (ya da benzer olarak Platon’un) Güzel Sanata yaklaşımı, İdeanın salt bir ‘gerek’ değil ama erişilebilir sonsuzluk olduğunu kabul etmesi zemininde, Güzel Sanatları ve bütün bir güzel-sanatsal etkinliği duyusal İdeale Tinin kendisinin erişme sürecinin öncüsü olarak gösterir. Sanat Güzelliği duyusal dışsal gereç üzerinde edimselleştirir. Ama bu Tinin Doğa güzelliğinin üzerinde olan iç Güzelliğinin bir anlatımıdır. Güzelin Gerçek olan ve İyi olan ile birliği onun İdeal biçimine erişmesini Tinin, insanlığın etik ve entellektüel ideale de erişmesine koşullu kılar.
— Aziz Yardımlı
İçindekiler | ESTETİĞE GİRİŞ — 7 II. GÜZELİN VE SANATIN BİLİMSEL ELE ALINIŞ TÜRLERİ III. SANAT GÜZELİNİN KAVRAMI — 34 IV. BÖLÜMLEME — 91 TÜRKÇE-ALMANCA SÖZLÜK — 117 |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Jean-Jacques Rousseau
Toplumsal Sözleşme ya da Politik Hakkın İlkeleri
Çeviren: Aziz Yardımlı
160 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Fransa’dan kaçan Kalvinist bir ailenin çocuğu olan Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) bir Huguenot cumhuriyeti olan Cenevre kentinde doğdu. Çok küçük yaşta ona romanslar okuyan babasına kendisi Plutark’ın Yaşamlar’ını okumaya başladı. 16 yaşından sonra bir süre onu kültür dünyası ile tanıştıran ve onda müzik ilgisini uyandıran Madame Louise de Warens ile birlikte yaşarken yoğun bir kendini eğitme dönemine girdi. Paris’te bir süre için Diderot’nun yakın dostu oldu; Thérëse Lavasseur’den olan çocuklarına babalık etmeyi ve bakmayı başaramadı. 1752’de operası “Le Devin du Village” (“Köy Falcısı”) Kral XV. Louis için sahnelendi ve büyük beğeni ve başarı kazandı; yeni bir müzikal nota dizgesi geliştirdi.
G. W. F. Hegel
Tinin Görüngübilimi (SEÇMELER)
ÖNSÖZ • GİRİŞ • DUYU-PEKİNLİĞİ • SALTIK BİLME
Çeviren: Aziz Yardımlı
112 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm; KDV %1
Tinin Görüngübilimi Hegel’in ilk kitabıdır. Schelling’e bir mektubuna göre, “kitabın yazılması Jena savaşından (14 Ekim 1806) önceki gece” tamamlanmıştır. Özellikle pragmatik okuma tarafından ve sık sık politik beklentiler zemininde yeğlenen bu çalışmayı Nürnberg’de 1812-1816 yılları arasında üç bölümde yayımlanan Mantık Bilimi (‘Büyük Mantık’), arkasından Felsefi Bilimler Ansiklopedisi (Heidelberg, 1817), ve Tüze Felsefesi (Berlin, 1821) izledi. Hegel daha sonra Tinin Görüngübilimi’ni “bir gençlik yapıtı” olarak kabul etti, kitabın başlığından “Bilim Dizgesinin Birinci Bölümü” anlatımını kaldırdı, içeriğini Ansiklopedi’nin dizgesel yapısı içerisine yeniden uyarladı. Tinin Görüngübilimi’nin yapıtın kendisi kadar ünlü “Önsöz”ü yapıtın kendisinin tamamlanmasından sonra yazılmıştır.
G. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 1 — GİRİŞ
Çeviren: Aziz Yardımlı
128 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir.
Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.