Açıklama
ARRİAN’IN YAŞAMI: Yunanlı bir Roma yurttaşı olan Lucius (ya da Aulus) Flavius Arrianus İS 90 sıralarında Roma ili Bithynia’nın başkenti olan Nikomedia’da (İzmit) doğdu. Kentin varlıklı ailelerinden birine aitti. Babası, ya da belki de büyükbabası, Flavian imparatorlarından (69-96) büyük olasılıkla Vespasian tarafından Roma yurttaşlığı ile onurlandırıldı. O sıralar İmparatorluk topraklarında Roma yurttaşlığı evrensel bir hak değildi; Yunanca konuşan kentlerde yerel egemen sınıfın üyelerine ve seyrek olarak verilirdi.
Doğduğu kentte genç bir yaşta Demeter ve Kore’nin (Persefone) rahipliğini yapan Arrian yine yüksek konumlu olan Arrii ailesi ile de bağıntılıydı. Zaman zaman adının sonuna eklenen ‘Xenofon’ adı kendisi de bir tarihçi ve felsefeci olan Xenofon’a hayranlığını belirtir. Arrian’ın çocukluğu ve gençliği Nikomedia’da geçti. Orada ilkin Yunan üst sınıfına özgü yazın ve diluzluğu eğitimini aldı. Daha sonra imparatorluk hizmetinde yükselmek isteyen gençlerin yaptıkları gibi, felsefe öğrenimiyle eğitimini tamamlamaya karar verdi. 108’de Epirus’ta Nikopolis’e giderek Stoacı Epiktetus’un öğrencisi oldu. Orada her gün öğretmeninin konuşmalarından tuttuğu notları daha sonra sekiz kitapta Söylemler olarak yayımlandılar ve bunlardan dördü günümüze ulaşmıştır. Arrian Epiktetus ile ilgili olarak bir de öğretisinin ana çizgilerini veren ve günümüze ulaşmış bir Elkitabı (Enchiridion) yazdı. Kendisi hiçbirşey yazmamış olan Epiktetus’a ilişkin bilgimizi Arrian’ın bu çalışmalarına borçluyuz. Arrian yine bu eğitim yıllarında Demeter ve Kore’nin kendilerine bağlı olan Eleusis Gizemlerine katıldı.
Arrian imparatorluk hizmeti sırasında 129 ya da 130 yılında Konsül oluncaya dek Tuna cephesinde görev yaptı (İndika 4.15). Arrian’ın yükselmesinde 117’de İmparator olarak Trajan’ı izleyen Hadrian’ın Helenizm tutkusu etkili olmuş görünür. Böylece yazınsal çalışmalarına bir ödül olarak Senatoya kabul edildiği ve Hadrian tarafından desteklenerek yükseldiği düşünülür. Ama 132-37 arasında Kappadokya valiliğine atanmış olması bir asker ve yönetici olarak yeteneklerinin tanınmış olduğunu gösterir. O sıralar büyük ve önemli bir il olan Kappadokya kuzeyde Kara Deniz’e dek ve orada Trapezus’tan doğuya Dioskurias’a dek uzanıyordu. Arrian iki Roma lejyonundan ve büyük bir yedekler ordusundan oluşan 20.000 askerlik bir kuvvetin komutanlığın yaptı. Görevi yukarı Fırat bölgesini savunmaktı. Böyle bir görev seyrek olarak sivillere verilirdi. Arrian mesleğinin hemen başlarında Kara Deniz kıyısındaki kaleleri teftiş ederek Hadrian’a Latince’de kendisi rapor verdi. Yine büyük bölümü kendi gözlemlerinden çok onu önceleyen topografik yazılar üzerine dayanan Karadeniz Çevresinde Yolculuk (Periplous Euxini) da Hadrian’a sunuldu. O yıllar Trajan’ın Fırat’ın ötesine genişleme politikasının hemen arkasından Hadrian’ın bir savunma politikasına çekildiği yıllardı.134’te Kafkaslardan inen Alanların Kappadokya’yı istila girişimlerini durduran Arrian onları sürmeyi başardı. Arrian bu seferlerle ilgili olarak yazdığı ve günümüze ulaşmış olan Alanlara Karşı Düzenlemeler başlıklı kitabında kuvvetlerinin düzenlenişini, izlenecek yürüyüş düzenlerini ve taktikleri betimler. 136/7’de yayımladığı Taktikler Elkitabı başlıca süvari taktikleri ile ilgilidir.
137’de Kappadokya valilik görevinin yenilenmesine karşın, Arrian Hadrian’ın ölümünden önce görevden ayrıldı ve bundan sonra imparatorluk görevi üstlenmedi. Atina’ya yerleşti, bir Atina yurttaşı oldu ve yaşamının geri kalanını yazınsal çalışmalarına ayırdı. 148/9’da Atina’da arkhonluk görevini üstlendi ve 172/3’te Konsey üyeliği yaptı. Marcus Aurelius’un hükümranlığı (161-180) sırasında sağdı ve 180’den kısa bir süre önce ölmüş olmalıdır.
Atina dönemindeki yapıtları arasında Siraküzeli Dion ve Korintli Timoleon üzerine ve ayrıca Küçük Asya’yı kasıp kavurmuş bir haydut olan Tilliborus üzerine yazdığı yaşamöyküleri yitiktir. İskender’in Seferleri (Anabasis Alexandri) ve İndika bu dönemin ürünleridir. İndika İskender’in Nearkhos komutasındaki donanmasının Hindistan’dan Pers Körfezi’ne dönüş yolculuğu üzerine bir anlatıdır ve amiral Nearkhos’un kendisinin kitabı üzerine dayanır. İskender’den Sonraki Olayların Tarihi’nin 10 kitabından ilk iki yılı anlatanlar dışındaki bölümler yitiktir; Parthia Tarihi (17 kitap) Trajan’ın seferlerini ele alır; Bithynia Tarihi (8 kitap) mitolojik zamanlardan İÖ 74’e, son kral IV. Nikomedes’in krallığını Roma’ya bıraktığı güne dek kendi ülkesinin öyküsünü sunar.
ARRİAN
“PTOLEMİ’NİN YA DA ARİSTOBULUS’un kendi tarihlerinde İskender üzerine aynı şeyleri anlattıkları yerde, bunların doğruluğu varsayımı üzerine ilerledim. Ama olgularının ayrıldığı yerde, hem daha güvenilir hem de daha ilginç olduğunu düşündüğüm noktaları seçtim. Gerçekte, İskender’in yaşamı üzerine daha başka anlatılar da vardır. Aslında, hakkında birbirleri ile böylesine çelişen bu kadar çok yazarın bulunabileceği bir başka tarihsel karakter daha yoktur. Bununla birlikte, Ptolemi ve Aristobulus’un bu konu üzerine en güvenilir yazarlar olduklarına inanıyorum, çünkü Aristobulus İskender’in seferlerine katıldı, ve Ptolemi ise bu üstünlüğü paylaşmanın yanısıra kendisi bir Kraldı, ve bir Kral için yalan söylemek başka herhangi birinden daha yüz kızartıcıdır. Dahası, bu insanlar yazarken İskender ölmüştü. Bu yüzden ikisinin de üzerinde hiçbir baskı yoktu, ve olguların çarpıtılmasından bir kazançları olamazdı. İskender üzerine başka yazarların kimi anlatılarında kendi içlerinde ilginç olduklarını ve bütünüyle güvenilmez olmadıklarını düşündüğüm bölümleri çalışmama kattım, ama yalnızca İskender hakkında söylenen masallar olarak. Eğer daha şimdiden başka pekçok tarihçi bu alanda yazmışken niçin benim de aynı şey yapmayı istediğime şaşıranlar olursa, onlardan şaşkınlıklarını ilkin öncellerimin çalışmalarını ve arkadan benimkini okuduktan sonra göstermelerini isteyeceğim.”
Ek bilgi
İçindekiler | Kitap Bir — 7 Ekler |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
İlgili ürünler
Tarih Felsefesi – 4 – Germanik Dünya – G. W. F. Hegel
51,00 TLG. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 4 — GERMANİK DÜNYA
Çeviren: Aziz Yardımlı
136 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi’nde modern dönem Dünya-Tininin evrensel özgürlük bilincini kavraması ile belirlenir. Özgürlük ancak özgürlük bilinci evrenselliği içinde bilindiği düzeye dek kavramına uygundur. Ancak despotik Birin ya da Birilerinin özgürlüğü olmayan, ancak bütün bir insanlığı kucaklayan evrensel özgürlük, bu kavramına uygun düşen özgürlük insanlığın engelsiz gelişiminin olanağıdır. Tarih olgusal olarak ya da görgül olarak alındığında, Germanik Tin Doğunun, Helenik tinin ve Roma tininin tarihsel vargısı, Dünya-Tininin kendisine karşı verdiği ve kendisine karşı kazandığı Özgürlük kavgasının bilincidir.
Tarih Felsefesi – 4 – Germanik Dünya – G. W. F. Hegel
51,00 TLTarih Felsefesi – 3 – Yunan ve Roma Dünyası – G. W. F. Hegel
51,00 TLG. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 3 — YUNAN VE ROMA DÜNYASI
Çeviren: Aziz Yardımlı
144 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir. — Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
Tarih Felsefesi – 3 – Yunan ve Roma Dünyası – G. W. F. Hegel
51,00 TLSolon • Poplicola – Plutark
36,00 TLPlutark
Solon • Poplicola
Çeviren: Meriç Mete
112 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Jean-Jacques Rousseau Plutark üzerine şunları yazar: “Bugün bile zaman zaman okuduğum az sayıda kitap arasında Plutark beni en sıkı kavrayan ve bana en yararlı olan yazardır. Çocukluğumda ilk okuduğum oydu, yaşlandığımda okuduğum sonuncu o olacaktır. Hemen hemen birşey kazanmadan okumadığım biricik yazardır.” (Rousseau, Les reveries du promeneur solitaire, 4.)
İlk kez İtalyanca’ya çevrilen Yaşamlar’ı Batı Avrupa Jacques Amyot’nun Fransızca çevirisi (1559) ile tanıdı. Thomas North’un İngilizce çevirisi (1579) Amyot’nun çevirisi üzerine dayanır. 1683’te John Dryden Yaşamlar’ın Yunanca asıllarından yapılmasını sağladı. Almanca çeviri 1799-1806 yıllarında yayımlandı.
Solon • Poplicola – Plutark
36,00 TLAlkibiades • Coriolanus – Plutark
36,00 TLPlutark
Alkibiades • Coriolanus
Çeviren: Meriç Mete
128 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Jean-Jacques Rousseau Plutark üzerine şunları yazar: “Bugün bile zaman zaman okuduğum az sayıda kitap arasında Plutark beni en sıkı kavrayan ve bana en yararlı olan yazardır. Çocukluğumda ilk okuduğum oydu, yaşlandığımda okuduğum sonuncu o olacaktır. Hemen hemen birşey kazanmadan okumadığım biricik yazardır.” (Rousseau, Les reveries du promeneur solitaire, 4.)
İlk kez İtalyanca’ya çevrilen Yaşamlar’ı Batı Avrupa Jacques Amyot’nun Fransızca çevirisi (1559) ile tanıdı. Thomas North’un İngilizce çevirisi (1579) Amyot’nun çevirisi üzerine dayanır. 1683’te John Dryden Yaşamlar’ın Yunanca asıllarından yapılmasını sağladı. Almanca çeviri 1799-1806 yıllarında yayımlandı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.