-
Törebilim - 3 - Spinoza
1 × 66,00 TL
-
Toplam : 66,00 TL
540,00 TL 720,00 TL
Mantık Bilimi Logosun, Usun, ya da daha doğrusu arı Usun, ama belki de bu anlatımlara yükleme alışkanlığında olduğumuz tek-yanlı öznellikten kaçınabilmek için en iyisi ve Hegel’in kendisinin kullandığı anlatımla “nesnel düşüncenin” çözümlemesidir. Logos fiziksel olmadığı gibi tinsel de değildir. Mantık Bilimi bu düzeye dek insan düşüncesinin kendini nesnel düşünce yapma, ya da Kavramın Kavram ile, bilincimizdeki öznel Kavramın kendinde var olan nesnel Kavram ile örtüşme çabasıdır.
Logos hiç kuşkusuz fiziksel-özdeksel değildir; ama tinsel de değildir. Yalnızca meta-fiziksel ya da doğa-ötesi değil, ama ayrıca meta-tinsel ya da tin-ötesidir. Logos vardır. Ama salt Varlık ne fiziksel, ne de tinseldir. Fiziksel olan ve tinsel olan, ya da uzaysal ve zamansal olan — ya da kısaca görgül olan — yalnızca var olmayan ama oluşta olandır. Salt ontolojik değil ama fenomenolojik denilen şeydir ve daha yüksek ve daha somut bir belirlenimdir. Logosun, “düşünce öğesindeki arı İdea”nın (A-MB, § 19) Varlığı mantıksaldır. Bildiğimiz gibi, Hegel Tinin Görüngübilimi’ni Varlık ve Kavramın birliği olarak Saltık Bilgi ile, bu kurgul-mantıksal öğe ile sonlandırır. Bunun bir öncül olarak alınabildiği düzeye dek, açıktır ki Mantık Bilimi yalnızca biçimsel-kavramsal olmaktan çıkar, aynı zamanda içeriksel-varlıksal da olur — ya da yapay epistemoloji ve ontoloji ayrımı bu terimlerin kendileriyle birlikte bir yana atılır. Kavramın o çok merak edilen içeriği onun kurgul doğasından, kendi ile olumsuz ilişkisinden başka birşey değildir. Kavram bağıntısız değil çünkü belirlidir, daha şimdiden olumsuzu ile yüklüdür ve bu onun diyalektiğidir.
Kavram dışsal Varlıkta ona yabancı bir şey ile değil, ama kendi kendisi ile, öznel-düşünce nesnel-düşünce ile karşıtlık içindedir. Ama karşıtlık, salt doğası gereği, birliktir ve karşıtların bu birliği, bu gerçek özdeşlik Düşüncenin ve Varlığın bağdaşması olarak — ya da dilersek Kavramın Kavram ile bağdaşması olarak — ‘gerçeklik = bilgi’ dediğimiz şeydir, tasarımın tasarıma karşılık düşmesi olarak ‘doğruluk’ değil.
İçindekiler | İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM Birinci Yayıma Önsöz 15 GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP Bilimin Başlangıcı Ne İle Yapılmalı? 49 Birinci Kesim: Belirlilik (Nitelik) 60 İkinci Kesim: Büyüklük (Nicelik) 142 Üçüncü Kesim Ölçü 249 [İKİNCİ KİTAP] Birinci Kesim. Kendi İçine Yansıma Olarak Öz 298 İkinci Kesim. Görüngü 366 Üçüncü Kesim. Edimsellik 405 İKİNCİ BÖLÜM Birinci Kesim. Öznellik 460 İkinci Kesim. Nesnellik 538 Üçüncü Kesim. İdea 575 ARKASÖZ. AZİZ YARDIMLI 645 |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
G. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 3 — YUNAN VE ROMA DÜNYASI
Çeviren: Aziz Yardımlı
144 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir. — Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
G. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 1 — GİRİŞ
Çeviren: Aziz Yardımlı
128 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir.
Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.