Tarih Felsefesi – 2 – Doğu Dünyası: Çin, Hindistan, Persia – G. W. F. Hegel
G. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 2 — DOĞU DÜNYASI: ÇİN, HİNDİSTAN, PERSİA
Çeviren: Aziz Yardımlı
136 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir.
Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
51,00 TL 68,00 TL
Açıklama
Hegel’in Tarih Felsefesinde Dünya Tarihinin aşamalarını belirlemek için ilke Özgürlüktür: Bir için Özgürlük; Kimileri için Özgürlük; ve Herkes için Özgürlük. Ya da, Asya; Helen-Roma tini; ve Germanik tin. Doğuda yalnızca Bir özgürdür — çoğunluk yalnızca boyun eğmeyi bilir ve ancak bildiğini isteyebilir. Orada kültürün tözsel sağlamlığı değişime ve daha öte gelişime izin vermez. Doğunun değişime izin vermeyen tutucu tininde politik biçim Despotizmdir: Yönetende olduğu gibi yönetilende de karakter çocuksudur. Yunan-Roma dünyası da evrensel özgürlük bilincine ulaşamaz ve insanlığın bir bölümü ussal insan doğasına uymayan kölelik ve gerilik koşulunda tutulur. Modern tin özgürlük bilincinin doğuşu ile belirlenir ve Germanik dünya evrensel özgürlük bilincini, insanlığın saltık değerinin bilincini, böylece ereksel gelişim sürecine yönelmenin olanağını Hıristiyanlığın özsel biçimini kazanmasını sağlayan Reformasyon ile kazanır. Modern dünya tarihi özgürlüğün despotizm ile savaşımı tarafından belirlenir.
Hegel’in Tarih Felsefesi görgül tarihçilikte eksik olan ve yeri kişisel, öznel, çocuksu bakış açıları tarafından doldurulan anlamı sunar. Tarih Dünya-Tinini tarihidir: Şurada burada yer alan tekil olayların bir anlatısı değil ama insanın gerçek kendisi olma sürecidir. Homo sapiens Doğadan Tin olmak üzere doğar, ve kendinde doğallığından kendi için tinselliğine gelişim süreci Dünya Tarihinin kendisidir. Bir gelişim süreci olarak Dünya Tarihine ancak gelişen, ancak özgürlüğünü kavrayan ve böylece gizilliğini sürekli olarak gelişen şekillenmelerde ortaya koyma istencine yükselen ulusların bir yeri, önemi ve anlamları vardır. Kendini gelişime kapayan tutucu ve despotik tinlerin tarihsel değerleri ve anlamları yoktur. Ve onlarda olmayanı başkalarından ödünç almak zorundadırlar.
Ahlak, Törellik ve Politik yaşam özgürlük içinde gelişir ve ancak özgür insan, ancak kendi Duyuncu ve İstenci olan yurttaş gerçekten moral, törel ve politik bir varlıktır. Boyun eğenin moral belirlenimi dışsal güçlerden, törelliği başka bir istençten gelir, onun için doğru ya da eğri, iyi ya da kötü onun kendi Duyuncu tarafından değil, başkası tarafından belirlenir. Dünya-Tini gerçek moral olgunluğuna ancak hiçbir erken kültürel şekilde katılaşmayarak, ancak bu sonlu şekilleri ortadan kaldırarak, ancak gelişmeyi sürdürerek kazanabilir. Tarihin dinginliği Tinin ölümüdür.
Ortadan kalkmak Tarih olmaktır — daha öte büyümek üzere. Bu düzeye dek Dünya-Tininin gelişimi değişime direnmeyen kültürlere aittir. Pers Tini (ki Mısır da bu alana aittir) ilk dünya-tarihsel ulustur: Ortadan kalkmış, gücünü, yerini, değerini onun kültürünü dönüştürmek üzere kalıt alan daha yüksek Helenik-Romanik Tine bırakmıştır. Çin ve Hindistan ise sağlamlıklarını bin yıllar boyunca sürdürmüş, granit tözsellikleri içinde değişmemiş, Tarih olmamışlardır. Ve şimdi despotizm ile uzlaşmaya direnemeyen Batı tarafından değiştirilmekte, içte eski olan yalnızca dışta yenilenmektedir. Doğunun değişimi içsel-moral değil, törel de değil, salt dışsal-teknolojik bir konudur.
Eğer materyal-teknolojik ilerleme gene de gelişim olarak görülürse, Doğunun ‘gelişimi’ Despotizmin güçlenmesidir. Ve despotizmin dili şiddetin dilidir: Orada henüz Güç Haktır. Ve orada henüz materyal altyapı tarafından belirlenmeyi sürdüren istençsiz Tin için gözdağı yine Özgürlüktür. Ama Özgürlük onun kendisinin de Özüdür, ve dışarıda değil içeridedir.
Ek bilgi
İçindekiler | Bölüm II. Doğu Dünyası 7 EKLER |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
İlgili ürünler
Toplumsal Sözleşme ya da Politik Hakkın İlkeleri – Jean-Jacques Rousseau
58,50 TLJean-Jacques Rousseau
Toplumsal Sözleşme ya da Politik Hakkın İlkeleri
Çeviren: Aziz Yardımlı
160 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Fransa’dan kaçan Kalvinist bir ailenin çocuğu olan Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) bir Huguenot cumhuriyeti olan Cenevre kentinde doğdu. Çok küçük yaşta ona romanslar okuyan babasına kendisi Plutark’ın Yaşamlar’ını okumaya başladı. 16 yaşından sonra bir süre onu kültür dünyası ile tanıştıran ve onda müzik ilgisini uyandıran Madame Louise de Warens ile birlikte yaşarken yoğun bir kendini eğitme dönemine girdi. Paris’te bir süre için Diderot’nun yakın dostu oldu; Thérëse Lavasseur’den olan çocuklarına babalık etmeyi ve bakmayı başaramadı. 1752’de operası “Le Devin du Village” (“Köy Falcısı”) Kral XV. Louis için sahnelendi ve büyük beğeni ve başarı kazandı; yeni bir müzikal nota dizgesi geliştirdi.
Toplumsal Sözleşme ya da Politik Hakkın İlkeleri – Jean-Jacques Rousseau
58,50 TLTarih Felsefesi – 4 – Germanik Dünya – G. W. F. Hegel
51,00 TLG. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 4 — GERMANİK DÜNYA
Çeviren: Aziz Yardımlı
136 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi’nde modern dönem Dünya-Tininin evrensel özgürlük bilincini kavraması ile belirlenir. Özgürlük ancak özgürlük bilinci evrenselliği içinde bilindiği düzeye dek kavramına uygundur. Ancak despotik Birin ya da Birilerinin özgürlüğü olmayan, ancak bütün bir insanlığı kucaklayan evrensel özgürlük, bu kavramına uygun düşen özgürlük insanlığın engelsiz gelişiminin olanağıdır. Tarih olgusal olarak ya da görgül olarak alındığında, Germanik Tin Doğunun, Helenik tinin ve Roma tininin tarihsel vargısı, Dünya-Tininin kendisine karşı verdiği ve kendisine karşı kazandığı Özgürlük kavgasının bilincidir.
Tarih Felsefesi – 4 – Germanik Dünya – G. W. F. Hegel
51,00 TLMekanik (Doğa Felsefesi — I) – G. W. F. Hegel
66,00 TLG. W. F. Hegel
Mekanik
(Doğa Felsefesi — I)
Çeviren: Aziz Yardımlı
116 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Mekanik Hegel’in Felsefi Bilimler Ansiklopedisi’nde Doğa Felsefesinin birinci bölümüdür. Hegel’in kendi sözleri ile yirmi beş yıllık bir çalışmanın ürünü olan Naturphilosophie için Ekler (Zusätze) Hegel’in öğrencisi Karl Ludwig Michelet tarafından düzenlenmiştir. Michelet Hegel’in toplu yapıtlarının 1847’de yapılan ikinci yayımının düzenleyicisidir. Uzay, Zaman ve Özdek kavramlarının çözümlemesi ile başlayan Mekanik bugünlerde “Klasik Mekanik” olarak adlandırılan doğa alanının kavramsal bir çözümlemesini sunar. Genel olarak Fizik başlığı altına düşen görgül incelemeler tümevarım üzerine temellendirildikleri ölçüde gerçek bilgi olmaktan çok olasılık düzleminde kalırlar. Doğa Felsefesi bu görgül bilgiyi kavramsal bilgiye, görgül bilimi gerçek bilime yükseltme çabasıdır. Günümüzde “Bilim Felsefesi” olarak bilinen görgül denemecilik alanından ayrı olarak, Doğa Felsefesi tanıtlamayı hedefleyen yöntemli ve dizgesel bir girişimdir.
Mekanik (Doğa Felsefesi — I) – G. W. F. Hegel
66,00 TLLikurgus • Numa – Plutark
36,00 TLPlutark
Likurgus • Numa
Çeviren: Meriç Mete
112 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Jean-Jacques Rousseau Plutark üzerine şunları yazar: “Bugün bile zaman zaman okuduğum az sayıda kitap arasında Plutark beni en sıkı kavrayan ve bana en yararlı olan yazardır. Çocukluğumda ilk okuduğum oydu, yaşlandığımda okuduğum sonuncu o olacaktır. Hemen hemen birşey kazanmadan okumadığım biricik yazardır.” (Rousseau, Les reveries du promeneur solitaire, 4.)
İlk kez İtalyanca’ya çevrilen Yaşamlar’ı Batı Avrupa Jacques Amyot’nun Fransızca çevirisi (1559) ile tanıdı. Thomas North’un İngilizce çevirisi (1579) Amyot’nun çevirisi üzerine dayanır. 1683’te John Dryden Yaşamlar’ın Yunanca asıllarından yapılmasını sağladı. Almanca çeviri 1799-1806 yıllarında yayımlandı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.