Reformasyon Avrupası 1517-1559 – G. R. Elton
360,00 TL 480,00 TL
Açıklama
Protestan Reformasyonu keyfi olarak yorumlamanın sayısız yolu vardır. Elton daha iyisinin olanağını varsayar, sürecin nesnel olarak anlaşılabilir olduğunu düşünür. Reformasyonu doğuş aşamasında inceleyen çalışmasında ilkin bütün bir Batı Avrupa’yı, sonra bütün bir dünyayı ve genel olarak insan kültürünü ilgilendiren bir tarihsel altüst oluş sahnesinde baş oyuncu prenslerin olduğu gibi kentlilerin ve köylülerin de istencine anlatım veren bir keşiştir. Martin Luther Katolik Kilisedeki bozulmaya karşı çağın tepkilerini tüm başka çağdaşlarından, V. Charles’tan olduğu gibi Erasmus’tan, giderek Calvin ve Zwingli’den de daha iyi anladı. Başlangıçta bir bölünme amaçlanmadı. Luther Katolik Kilisenin yeniden Hıristiyanlığın özüne döneceğini umuyordu. Sonra olanaksızı istediğini anladı. Süreçte Katolik Kilise varlığını korumayı başardı, ama evrensel yetkesini yitirdi, feodal Batı Avrupa iki düşman kampa bölündü, ve çatışan yanlar arasındaki şiddet ilkin iki yüzyıl boyunca sürdü.
Güney Avrupa esenliği hayır işlerinde, bağışlama belgelerinde, kutsal kemiklerde, cübbeler, imgeler ve yontularda, ekmek ve şarapta, papanın ve rahibin İncil’i yorumlayışında bulmada diretmeyi sürdürürken, Kuzey Avrupa esenliğin yalnızca yüreğin inancından geldiğini, herkesin İncil’i okuyabileceğini ve yorumlayabileceğini, tüm inananların rahipliğini, ayinlerin, dışsal gösterişin dinsel duyguya aykırı olduğunu anlamaya başladı. Güney duyuncunu kilisenin kaprisine teslim etmeyi sürdürürken, Kuzey doğrunun ve eğrinin, iyinin ve kötünün yargıcı olarak bireysel duyunca bakmaya yöneldi. Latin tin hiçbir zaman erginlik çağına ulaşamayan bir çocuk olarak kalmayı sürdürürken, Germanik dünya moral büyümenin, dolayısıyla törel gelişmenin, varoluşu tüm boyutlarında özgürleştiren ve ussallaştıran modernleşme sürecinin çelişkisini yaşamanın yoluna girdi. Germanik tine sınırlı kalan Protestanlık evrensel bir inanca dönüşmedi. Ama duyunç özgürlüğü dinsel duygudan daha çoğu idi. İnsanın özsel ahlaksal ussallığı zemininde biçimlenmeye başlayan modern törellik yeryüzünü evrensel bir çatışmanın içine düşürdü, ve insanlığa politik, ekonomik, bilimsel, sanatsal gelişimin acılı ve sevinçli sürecini sundu. — Aziz Yardımlı.
Kitaptan Parça
1. Roma Üzerine Saldırı. “31 Ekim 1517’de Wittenberg’in yakınlarda kurulmuş Sakson Üniversitesinde tanrıbilim profesörü olan Dr. Martin Luther kasabadaki Kale Kilisesinin (Schlosskirche) kapısına üzerinde Doksan-Beş Tez bulunan bir kağıt çiviledi. Bunda olağandışı hiçbirşey yoktu. Yasaların ya da dinsel öğretilerin herhangi bir önermesini savunmayı isteyen her bilgin böyle tezleri ortaya koyarak bilgince tartışma için çağrıda bulunabilirdi, ve ortaçağ duyuruları için geleneksel panolar kilise kapılarıydı. Luther’in Doksan-Beş Tezi bağışlama belgelerinin — cezanın para ödemeleri ile değiş tokuşunu teklif eden belgeler — satılması gibi bir uygulamaya saldırıyordu. Hiç kuşkusuz Luther’in Kilisede bir bölünme başlatma gibi bir düşüncesi yoktu. Bunlar kamu tartışmasına sunduğu ilk tezler değildi, ne de zorunlu olarak devrimci öğretileri temsil ediyorlardı. Gene de, Lutheran ülkelerde günün Reformasyonun yıldönümü olarak kutlanması sürmekte, ve haklı olarak sürmektedir. Bağışlama belgeleri üzerine çekişme kişiyi ve vesileyi bir araya getirdi: Ortaçağ Kilisesinin sonunun geldiğini duyurdu.”
ELTON HAKKINDA
Alman doğumlu İngiliz tarihçi G. R. Elton’ın (1921-1994) bu klasik Reformasyon çözümleme ve anlatısının yanısıra şu çalışmaları da dikkate değerdir: The Tudor Revolution in Government (1953), England Under the Tudors (1955), Tudor Constitution (1960), Policy and Police: the enforcement of the Reformation in the age of Thomas Cromwell (1972), Reform and Renewal (1973), Reform and Reformation: England 1509-1558 (1977), The Practice of History (1967), Political History: Principles and Practice (1970), Which Road to the Past? (1983) ve Return to Essentials: Some Reflections on the Present State of Historical Study (1991).
Ek bilgi
İçindekiler | I LUTHER 13 II V. CHARLES 29 III UTKU YILLARI 43 IV RADİKALLER 69 V ALMANYA’NIN DIŞI 83 VI YANLARIN BELİRLENMESİ 112 VII ROMA’NIN YENİDEN DİRİLİŞİ 139 VIII CALVIN 165 IX SAVAŞ VE BARIŞ 187 X ÇAĞ 214 |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
İlgili ürünler
İskender’in Seferleri – Arrian
360,00 TLİskender’in Seferleri – Arrian
360,00 TLTarih Felsefesi — Georg Wilhelm Friedrich Hegel
360,00 TLTarih Felsefesi — Georg Wilhelm Friedrich Hegel
360,00 TLTarih Felsefesi – 1 – Giriş – G. W. F. Hegel
51,00 TLG. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 1 — GİRİŞ
Çeviren: Aziz Yardımlı
128 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi üzerine 1822-23 ile 1830-31 arasında verdiği derslerin ilk düzenlemesi felsefecinin ölümünden sonra 1837’de Eduard Gans tarafından ‘Tüm Yapıtlar’ın [Vollständige Ausgabe] parçası olarak yayımlandı. Bundan sonra eldeki tüm gereç 1847’de öğrencilerin ders notlarını Hegel’in kendi elyazmaları ile bütünleştiren Karl Hegel tarafından bir kez daha düzenlendi. Ve bunu Georg Lasson tarafından Hegel’in yapıtlarının ‘Eleştirel Yayım’ının [Kritische Ausgabe] bir bölümü olarak hazırlanan bir başka düzenleme izledi. Tüm bu çabalar doğal olarak eldeki felsefi içeriği yalnızca dışsal olarak toparladılar ve Hegel’in Tarih Felsefesi açıktır ki bu yapısıyla ona verilebilecek son biçimi kazanmış olmaktan uzaktır. Gene de bunun nedeni yalnızca çalışmayı yayıma hazırlayanın Hegel’in kendisi olmaması değildir. Hegel yaşamı boyunca içeriği sürekli olarak geliştirdi, yeniden düzenledi ve onu ideal kurgul biçime ulaştırmaya çalıştı. Ve yalnızca Tarih Felsefesi’nin değil, ama Mantık Bilimi de içinde olmak üzere bütün bir Ansiklopedik Dizgenin bir oluş sürecinde olması Felsefe Tarihinin işinin henüz bitmediğini, Logosun insan bilincinde açınmasının henüz tamamlanmış olmadığını gösterir.
Bu çeviri Karl Hegel’in düzenlemesinden yapıldı.
Tarih Felsefesi – 1 – Giriş – G. W. F. Hegel
51,00 TLPerikles • Fabius – Plutark
36,00 TLPlutark
Perikles • Fabius
Çeviren: Meriç Mete
120 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Jean-Jacques Rousseau Plutark üzerine şunları yazar: “Bugün bile zaman zaman okuduğum az sayıda kitap arasında Plutark beni en sıkı kavrayan ve bana en yararlı olan yazardır. Çocukluğumda ilk okuduğum oydu, yaşlandığımda okuduğum sonuncu o olacaktır. Hemen hemen birşey kazanmadan okumadığım biricik yazardır.” (Rousseau, Les reveries du promeneur solitaire, 4.)
İlk kez İtalyanca’ya çevrilen Yaşamlar’ı Batı Avrupa Jacques Amyot’nun Fransızca çevirisi (1559) ile tanıdı. Thomas North’un İngilizce çevirisi (1579) Amyot’nun çevirisi üzerine dayanır. 1683’te John Dryden Yaşamlar’ın Yunanca asıllarından yapılmasını sağladı. Almanca çeviri 1799-1806 yıllarında yayımlandı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.