Berkeley • Hume — Frederick Copleston
135,00 TL 180,00 TL
Açıklama
Kuşkucu David 1748’de “Ulusal Karakterler” konusunda yazarken şunları belirtir:
“Negroların ve genel olarak tüm insan türlerinin (çünkü dört ya da beş ayrı tür vardır) doğal olarak beyazlardan aşağı olduklarından kuşku duyma eğilimindeyim. Hiçbir zaman beyazdan başka herhangi bir tende uygar bir ulus olmamış, ne de giderek eylemde ya da kuramsal düşüncede seçkin herhangi bir birey olmuştur. Aralarında hiçbir becerikli üretici yoktur, hiçbir sanat ve hiçbir bilim yoktur. Öte yandan, beyazların en kaba ve en barbar olanları bile, örneğin eski GERMENLER, şimdiki TATARLAR, henüz yiğitliklerinde, hükümet biçimlerinde ya da başka herhangi bir tikel özellikle seçkin birşey taşırlar. Eğer doğa bu insan soyları arasında kökensel bir ayrım yapmamış olsaydı, böyle biçimdeş ve değişmez ayrımlar yüzyıllar ve çağlar boyunca yer alamazdı. Sömürgelerimizin sözünü etmesek bile, tüm Avrupa’ya dağılmış Negro köleler vardır ki aralarından hiç biri hiçbir zaman herhangi bir beceri belirtisi göstermemiştir, gerçi aramızdaki eğitimsiz aşağı insanlar işe koyulup kendilerini herhangi bir meslekte sivriltecek olsalar bile. Aslında JAMAİKA’da bir negrodan yetenekli ve bilgili bir insan olarak söz ederler; ama kendisine çok yetersiz başarılarından ötürü hayranlık duyuluyor olabilir, tıpkı birkaç sözcüğü açıkça konuşan bir papağan gibi.”
David Hume bir kuşkucu idi. Başka bir deyişle, usunun bilincinde değildi. Ve bir ırkçı idi. İnsan türü, homo sapiens, ırksal ayrımlara bakılmaksızın salt bilme yetisinin tanrısallığı nedeniyle, salt entellektüel yetisi nedeniyle bir “tür” olarak belirlenir. Bu düzeye dek henüz uslarının bilincinde olmayan kültürel olarak gelişmemiş ırklardan çok uslarını yadsıyacak denli gelişmiş olan Hume gibi düşünürlerin kendilerini insan soyunun evrensel entelellektüel belirleninin altına düşürdüklerini söylemeliyiz. Görgücülük, daha sonra özellikle mantıksal olguculuk biçimini üstlendiği zaman daha belirgin olarak gösterdiği gibi, kuramlarını, kavramlarını deneyimden ya da olgulardan ve fenomenlerden türetir. Ancak bu zeminde kültürel geriliği insan doğasının bir belirlenimi olarak yargılayabilir.
Her kuşkucu, David’in yaptığı gibi, insan türünde ırksal eşitsizliklerin olduğu görüşünü savunmak zorunda değildir. Bu görüşün gerçekte mantıksal olarak Negroları vb. homo sapiens türünden dışlamak zorunda olması bir yana, eğer kuşkucu bu evrenseli yadsımıyorsa bunun nedeni kuşkuculuğunun kavramı konusunda bilgisiz olması, tutarsız bir kuşkucu olması, kendi kuşkuculuğundan kuşkulanmasıdır. David tutarlı idi, ve homo sapiensin tinsel eşitliği gibi bir kavramı doğrulayamazdı. Ve doğrulamadı. Vargılarını deneyimden, olguların gözleminden çıkarsamak zorundaydı. Ve çıkarsadı.
Kuşkucuyu ciddiye almalıyız. Bunları demek istemiyor, bunlar “öğretisi” ile, kuramsal düşüncesi ile tutarsızdır dememeliyiz. Kuşkucu da bir insandır, ve yalın bir tutarlılığın ne olduğunu o da bilebilir. Ve herşey bir yana, bir insan olarak sayılmayı, düşüncelerinin çarpıtılmamasını ister ve bu en doğal hakkıdır. Immanuel Kant gibi bir “felsefeci” bile bu sözleri David’in boş sözleri olarak almamışken, tersine tüm bu sefil içerikte onunla anlaştığını aynı sözleri satır satır yineleyerek belirtmişken, bugün David’e karşı onu yalanlama saygısızlığını göstermemeliyiz. Ve o iğrenç satırları yazmadan üç yıl önce, 1745’te, Kanada’ya askeri bir sefere katılmak üzere üniformasını giyen David’in görüşlerini baskı altında ya da zorla değil ama bilinçli, sağlıklı, sorumlu, olgun ve ne dediğini bilen bir insan olarak yazmadığını düşünmemeliyiz.
Sağlıklı bir usun, normal bir sağduyunun, normal bir insan duyarlığının ve duyuncunun gelişmemişliği ne anlama gelir? Felsefede, usa güvenin yerini usa kuşkunun, kuşkuculuk denilen usdışı tutumun alması anlamına gelir. Bilimde, pozitivizm. Törellikte, nihilizm. Bir ulusun karakterinde? Yanıtı modern tarihtedir.
— Aziz Yardımlı
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
İlgili ürünler
Tinin Görüngübilimi — Georg Wilhelm Friedrich Hegel
360,00 TLTinin Görüngübilimi — Georg Wilhelm Friedrich Hegel
360,00 TLTinin Görüngübilimi – G. W. F. Hegel
66,00 TLG. W. F. Hegel
Tinin Görüngübilimi (SEÇMELER)
ÖNSÖZ • GİRİŞ • DUYU-PEKİNLİĞİ • SALTIK BİLME
Çeviren: Aziz Yardımlı
112 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm; KDV %1
Tinin Görüngübilimi Hegel’in ilk kitabıdır. Schelling’e bir mektubuna göre, “kitabın yazılması Jena savaşından (14 Ekim 1806) önceki gece” tamamlanmıştır. Özellikle pragmatik okuma tarafından ve sık sık politik beklentiler zemininde yeğlenen bu çalışmayı Nürnberg’de 1812-1816 yılları arasında üç bölümde yayımlanan Mantık Bilimi (‘Büyük Mantık’), arkasından Felsefi Bilimler Ansiklopedisi (Heidelberg, 1817), ve Tüze Felsefesi (Berlin, 1821) izledi. Hegel daha sonra Tinin Görüngübilimi’ni “bir gençlik yapıtı” olarak kabul etti, kitabın başlığından “Bilim Dizgesinin Birinci Bölümü” anlatımını kaldırdı, içeriğini Ansiklopedi’nin dizgesel yapısı içerisine yeniden uyarladı. Tinin Görüngübilimi’nin yapıtın kendisi kadar ünlü “Önsöz”ü yapıtın kendisinin tamamlanmasından sonra yazılmıştır.
Tinin Görüngübilimi – G. W. F. Hegel
66,00 TLTarih Felsefesi – 4 – Germanik Dünya – G. W. F. Hegel
51,00 TLG. W. F. Hegel
Tarih Felsefesi – 4 — GERMANİK DÜNYA
Çeviren: Aziz Yardımlı
136 sayfa; 1. Hamur; 170 × 100 mm
Hegel’in Tarih Felsefesi’nde modern dönem Dünya-Tininin evrensel özgürlük bilincini kavraması ile belirlenir. Özgürlük ancak özgürlük bilinci evrenselliği içinde bilindiği düzeye dek kavramına uygundur. Ancak despotik Birin ya da Birilerinin özgürlüğü olmayan, ancak bütün bir insanlığı kucaklayan evrensel özgürlük, bu kavramına uygun düşen özgürlük insanlığın engelsiz gelişiminin olanağıdır. Tarih olgusal olarak ya da görgül olarak alındığında, Germanik Tin Doğunun, Helenik tinin ve Roma tininin tarihsel vargısı, Dünya-Tininin kendisine karşı verdiği ve kendisine karşı kazandığı Özgürlük kavgasının bilincidir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.