Kant — Frederick Copleston
315,00 TL 420,00 TL
Stokta yok
Stokta yok
Açıklama
Kant insan düşüncelerini insan beyninin bilgiye yeteneksiz uydurmaları olarak görür ve onlara ‘kendinde-şey’ dediği nesnel gerçekliğe erişme işlevini saltık olarak yadsır. Bu bilmeme sevgisi kuşkucu ruh yapısına ilk bakışta ne denli sağgörülü ve uyanık görünürse görünsün, özünde Kant’ın felsefesinin en ilgisiz, en değersiz, giderek saf felsefi ilgi için daha işin başında yıkıcı yanıdır. Bu tutum kendini herhangi bir uslamlama düzleminde değil, ama ancak kişisel bir güvensizlik, dünyaya kuşkuyla bakan bir öznellik zemininde aklayabilir. Ya da, insanı değersizleştiren, insanı bilgisizliğe yazgılayan, bilmenin kendisini kendinde bir bilinçsizlik sayan bu tutum bilgelik sevgisinin ancak karşıtı olabilir. Onun kuşkuculuğu yalnızca felsefeyi değil, ama akladığını sandığı doğal bilimi de olanaksız sayıyor, çünkü ona bile ancak öznel görüngüler düzeyinde izin veriyordu. Hegel Alman felsefeciliğinin açılışını yapan Kant’ın kuşkuculuğuna göre insana saman ve küspe önerilmelidir diyordu. — Eğer gene de Kant’ın ‘felsefesinden’ söz edeceksek, onun ‘felsefesinin’ önemi ve değeri düşünce için bir sınır-polisi olma işlevinde değil, ama tersine Hume’un çağrışımcılığından olduğu gibi metafiziksel inakçılıktan da uzaklaşarak arı usu gerçek doğasında tanıma gereksinimini göstermesinde yatar — geleneksel anlamda metafizikten Mantığa geçiş isteğinde. Gerçekten de, Kant’ta felsefeyi arayan düşünce onun Kategorilerinde mantığın dizgeselleştirilmesi eğilimini, ama yalnızca eğilimini bulacaktır — şuradan buradan toparlanan kavramların salt dışsal bir düzenlenişlerini. Yine, eytişimin ilk belirgin modern önsezisi de ondadır (‘‘Aşkınsal Eytişim’’ bütün bir Arı Usun Eleştirisinin yarısını kaplar), ama şeylerin doğasına ilgisiz ve yalnızca çatışkıları içindeki düşünceye ait olan soyut, kötü, beceriksiz bir eytişim olarak. — Hiç kuşkusuz, tüm kuşkuculuğuna karşın Kant kavramları arı olmayan uzay/zaman bağlamının ötesinde, gerçekten arı mantıksal doğalarında inceleyebilirdi. Ama kuramsal düşünceye koşulsuz özgürlük hakkını tanımak yerine, erken vargılarının büyüsüne kapılarak düşünceyi kişisel önyargılarının kalıbına zorladı, tutarlılık ve dizgeselliği, arı usun birliğini bu dışsallıklar zemininde aradı. Bu yüzden ancak grotesk bir ‘‘dizge’’ üretebildi. Gene de, Kant’ın felsefesinin önemi ve değeri Avrupa’da onun katkısına bile gereksinebilen felsefeciliğin düzeyi tarafından belirlenir. Ve felsefeye onun yoluyla ulaşan Alman idealistlerinin ona olan derin borçları yoluyla da olsa, yadsıdığına ve çürüttüğüne inandığı o tarihsel felsefe geleneğine, idealist tine bağlanır. — A. Yardımlı.
Ek bilgi
İçindekiler | BÖLÜM I 1. Kant’ın Yaşamı ve Karakteri 9 BÖLÜM II 1. Metafiziğin Genel Sorunu 45 BÖLÜM III BÖLÜM IV BÖLÜM V BÖLÜM VI BÖLÜM YEDİ |
---|
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.